23 Eylül 2017 Cumartesi

Minimalizm

Merhaba bugün bir belgesel ve de yaşam şeklimizdeki biçimsizlikten bahsetmeye geldim. Öncelikle tüketim toplumuyuz sadece tüketiyoruz ve daha fazla tüketmeye koşuyoruz gibi bir cümle kullanmadım varsayın çünkü bunu hep duyuyorsunuz zaten. Bahsedeceğim belgeselin ismi MINIMALISM. Bilinçli tüketmek veya ihtiyaçlarını tespit edip ihtiyacın olanı sahiplenmek diyebiliriz benim gözümden. Mesela benim hiç minimalist olmayan bir davranışımdan bahseder isem bir telefona ihtiyacım var değil mi ? Bende note 4 alarak bu ihtiyacımı karşıladım peki. Aradan 1 yıl geçti note 5 aldım tamam. Taksidi bitmeden ki almaya gücüm yoksa taksit yapmakta pek minimalist bir davranış olmuyor, gidip 6s plus almama ne demeli ? ? ? Başka bir örnek ise özelliklerini kullanamayacağımız sadece bende olsun beni iyi hissetsin diye gidip en pahalı ayakkabı yı almamız nedendir? Gösteriş uğruna kaybettiğimiz vaktimiz ömrümüz neden esir oluyor ? 3+1 ev alacak bütçe varken kredi çekip neden dubleks bir ev satın alıp sadece ömrümüzü 2 odada geçiriyoruz peki bunun farkında mıyız ? Sadece bir ömrümüzün olduğunun vaktimizin kısıtlı olduğunun farkında mıyız ? Elde ettiklerimizle mutlu muyuz ? Tabiki hayır hep daha fazlasını elde etmek için kafamızı en son çıkan nesnelerin arasına gömmüşüz çıkaramıyoruz. Benim gerçek ihtiyacım ne tüm ömrüm boyunca ben kaç nesneyle vakit geçiriyorum ? Bunları biraz olsun düşünsek, boş bir kalabalığın içinde ömrümüzü tükettiğimizi görürüz diye düşünüyorum. Şen'de kimsin bize nutuk çekiyorsun diyebilirsiniz ben sadece bu platformda düşüncelerimi paylaşıyorum tabiki herkes aynı düşünmek zorunda değil. Reklamlara kanmayın, sadece ihtiyaçlarınızı iyi belirleyin diyorum. İzleyenleriniz var ise yorum bırakırsa sevinirim. Kendinize çok iyi bakın. ☺️☺️
@llokumlukahve'in paylaştığı bir gönderi ()

Warcross - Marie Lu

Warcross-Marie Lu 5/5 Ah Emika!! Emika isminde başrolümüz bir süredir borçlarla boğuşmakta ve ufak bir sabıkası olduğu için iş bulmakta zorlanmakta. 3 aylık ev kirası ve bir kaç tane daha ödemesi gereken borcu var eğer 3 gün içinde ödemezse ev arkadaşıyla sokakta kalacaklar. Kitabın isminden de anlaşılan dünyayı kasıp kavuran bir sanal gerçeklik oyunu warcross çok popüler, öyle ki insanlar sosyal hayatlarında bile oyundaki seviyelerinden değerlendiriliyor denilebilir. Oyunda en yüksek seviyeye ulaşan oyuncular, final turnuvasında oynayabilme joker olarak seçilme hakkına kavuşuyor. Emika ise oyuna resmî olarak katılamıyor bile çünkü sabıkalı. Bir hesap hackleyip oyuna dahil oluyor ve herşey o an değişiyor. İşte kitap bu noktada başlıyor diyebilirim.🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈- Warcross Yen'i bir evren sanal gerçeklik gözlüğü takıldığı anda etrafınızda bambaşka bir yaşam aşanı beliriyor. Tahmin edemeyeceğiniz onlarca alanla çevrili bir oyunun içinde buluyorsunuz kendinizi. Oyunun amacı ise takımlar halinde yarışıp rakip takımın cevherini ele geçirmek. 🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈🎈-Yazar gerçekten çok farklı bir dünya oluşturmuş hayal gücü muhteşem. Emika ve Hideo karakterlerine bayıldım. Çok yakın zamanda sinemaya uyarlanacağım duymayı umuyorum. Kitabı beğendiğimi tekrar belirteyim okuyun okutun diyorum. Kitabın içinde yaşayıp kitapla yemek yiyip kitapla uyudum. İkinci kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. 😄😄 çok spoiler a girmek istemiyorum ama... kitabı okuyanlarla kitap hakkında dm den dedikodu yapabilirim 😘😘😘 #warcross #marielu #kitapyorumu #neokudum #kitap #bookstragram #okunasıkitap #lokumlukahvebeğendi #yabancıyayınları
@llokumlukahve'in paylaştığı bir gönderi ()
Merhaba blogda uzun süredir aktif değildim, ama artık buradayım. postlarım hakkında bana yorum bırakırsanız çok sevinirim. önerilere açığım. sevgiyle kalın :)

28 Ekim 2016 Cuma

Burun ameliyatı oldum.

Merhaba

Uzun yıllar oldu blogda yazmayalı ama kesin dönüş yaptım. Hayatımda çok şey değişti artık bir öğrenci değilim aktif iş hayatındayım ve zamanım çok kısıtlı. Şu sıralar ise evde yatmaktan Can'ım sıkılıyor çünkü 4 gün önce burnumdan ameliyat oldum. Size biraz burun ameliyatımdan bahsedeceğim belki merak edenleriniz olmak isteyenleriniz vardır.

Öncelikle henüz 20 yaşındayım ve küçüklüğümden beri burnumdaki kemik eğriliği beni rahatsız ederdi tek burun deliğimden nefes alışverişini sağlıyordum. Küçükken yüz üstü düşme sonucu oluşmuş bu eğrilik. Dış görünüş olarakta epey demorilize ediyor insanı haliyle.

Çok uzun süre araştırma yaptım kaç kere ameliyat günü alıp yaptırmadığım oldu. 16 yaşımdan beri bu süreç devam ediyordu. İnsan güvenemiyor acaba iyi olacak mı nefes alabilecek miyim çok ağrıyacak mı diye düşünüyor. Uzun araştırmaların sonucunda sağlık çalışanı olan bir yakınım Yunus emre hastanesini önerdi. Randevu aldım Hüseyin Altun beyle görüştüm ve hemen karar verdim ameliyat olmaya. Ameliyat günü aldık Yunus emre hastanesi özel bir hastane olmasına karşın ameliyat ücreti diğer özel hastaneler gibi uçuk fiyatlarda değil.

Hüseyin bey fotoğrafımı çekti ve ameliyattan sonra nasıl bir buruna kavuşacağımı photoshop programından gösterdi. Tabini bu şekilde bir uygulama ve doktorunuzun isteklerinize çabucak yanıt verip algılaması insanı mutlu ediyor.

Şimdi gelelim ameliyat Faslı'na

Ameliyat olacağım sabah işlemleri yaptık ve hemen kan testi verdim. Daha sonra odama geçip ameliyat saatine kadar dinlendim ve gerçekten herşey ayağımıza geldi ekstra bir yorulma çaba gerekmedi. Diyeceksiniz özel olsun o kadar ama verdiğiniz parayı düşününce itiki özelde yaptırmışım diyorum devlet hastanesinde anesteziye git idrar testi yaptır ondan onay bundan onay diye 1 ay geçiyor....

Ameliyata girmeden önce odama Hüseyin bey geldi biraz konuştuk ben zaten güvendiğim için çok rahattım. Anestezi doktorum girdi biraz konuştuk. Morfini asansörde verdiklerini odada verirlerse hasta yakınlarının bu durumu kullanıp kameraya alacaklarını söyledi esprili bir şekilde ve gerçekten dediği çıktı. Asansörde morfini yedim ameliyathane kapısında bekleyen ablam resmimi çekmiş ve resmen kahkaha atıyorum lakin ben o anı hiç hatırlamıyorum iyiki ağzımı açmamışım.  Hiç ağrı hissetmeyeceksin belki burun kökünde ufak sızlama olur demişti ben onu bile hala hissetmedim.
Kardan üşümüş gibi hissediyordum burnumu ilk çıktığımda çok hafif o kadar gerçekten acı hissi yoktu.

Yunus emre hastanesinin güzel bir uygulaması var. Odamıza geldiğiniz anda yanınızda bir makine beliriyor maskeye bağlı maskenin içinde soğuksu devirdağim yapıyor. Bu sayede morluk ve şişliğiniz çok az oluyor. Evde de buz maskesi uygulamanızda fayda var ameliyatın ikinci günü şişlik daha çok olabiliyor. Hastanede 1 gece kalıyorsunuz ameliyatın ertesi sabahı taburcusunuz. Üçüncü günü tamponlarınız çıkıyor ben dün tampon çıkarttım ve gerçekten acı hissetmedim çıkarken. 1 hafta dolunca ise alçı çıkıyor yani bu süreç hızlı ilerliyor hiç korkmanıza gerek yok.

Kendinize değer verin sizin için en iyisi neyse onu yapın. Hayattan korkmayın.

Merak ettiklerinizi sorabilirsiniz, seve seve yanıtlarım.

Artık daha çok aktif olacağım. Görüşmek üzere.

1 Nisan 2015 Çarşamba

Kitap Önerim - Ruhsuz Jodi Meadows

 


Deneyimli Ruhlar Ve Ruhsuzlar

Binlerce yıldır, Sınır'da milyonlarca ruh yeniden, yeniden dünyaya geldi, her bir yeni yaşamda da geçmiş yaşamlarındaki anılarını ve deneyimlerini beraberinde getirdi. Ana ise bir Yeniruh: yani Ana doğduğunda bir başka ruh yok oldu. Kimse bunun sebebini bilmiyor ve bu, bir felaketin habercisi olabilir.

Ana'nın bir Yeniruh olmasından rahatsız olmayanlar da var.

Bunlardan biri olan Sam, yalnızca bir kez yaşayabilecek bir ruhu sevebilecek mi? Peki Ana'nın düşmanları, insanlar ve yaratıklar, onların birlikte olmalarına izin verecek mi?

Ana, varoluş sebebini açığa çıkarmak zorunda. Fakat onun bu arayışı, reenkarne olup olamayacağını öğrenmek için gittiği Kalp şehrini ve reenkarnasyon yasalarını sonsuza dek yok edebilir.

Jodi Meadows, insan ruhuna bambaşka bir bakış açısı getiren bu hikâyede fantazya ve macerayı birleştirirken, reenkarnasyon ve ruh kavramını sorgulamamızı sağlıyor.

--------

Ba-yıl-dım. Kesinlikle okumanızı öneriyorum. Kitaptan fazla bir beklentim yoktu yaklaşık 2 yıl önce tüyap kitap fuarından almıştım. - Madem beklentin yoktu neden aldın diyebilirsiniz aslında yayınına güvenip aldım. Dex yayınları kalbimi kazanmıştı çoktan- Geçen hafta bu kitap elime geldi. İlk bölümü atlattıktan sonra aksiyon başladı. İşte benim aradığım aşk ve hayat diyebildim ana karaktere de bayıldım. 

Kitabı kime anlatmaya kalksam "reenkarnasyon" diyip gerisini dinlemedi bile ama ısrarla diyorumki "bence reenkarnasyon değil olay " okuyup sizde karar verebilirsiniz tabi. 

* Geceleri rüyalarıma girecek olan karakter ;   Sam  

*Yerinde olmak istediğim karakter : Ana

Fantastik kitaplardan vazgeçemediğimi anladım. Kurgusu muhteşem bir kitap bir şans verin ve okuyun derim. :D

Ufacık Dex yayınlarındanda bahsedeyim. İlk açıldığı dönemlerde sıkı takipçisiydim genellikle yabancı yazarların fantastik romanlarını bizlerle buluşturuyordu ilk başlarda, şimdilerde ise türk yazarlarla da çalışıyorlar. Aktif ve okuyucusunu önemseyen bir yayın evidir.

Az önce yapmış olduğum minik bir araştırma sonucu öğrendim ki ruhsuz bir seri imiş. İkincisi 2014 , Üçüncüsü ise bu yıl çıkmış haberimin olmaması doğal ^^ Tabi ki hemen alıp okumak istiyorummmmm :D

 Ruhsuz 2 - Yeniruh 
 Sonsuz Ruh

Bana ulaşmak isterseniz ;

 instagram : @llokumlukahve

Mail : lokumlukahve@outlook.com 

 

 

Kitap Önerim - Mart Menekşeleri Sarah Jio


Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...

Gerçek aşkı yaşadığına inanan ünlü yazar Emily Wilson, kocasının başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğrar. Tüm bu olanlara rağmen yine de tek bir damla gözyaşı dökmez.

Büyük yengesi Bee, Mart ayını Bainbridge Adası'nda geçirmesi için onu davet eder. Emily ruhunda açılan yaraların iyileşmesi umuduyla, bu teklifi kabul eder.

Adanın mistik havasıyla huzuru yakalamaya çalışan Emily, 1943 yılında yazılmış kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. Bu günlük onu geçmişin tozlu sayfalarına hapsolan gerçek bir aşk hikâyesine ve altmış yıllık bir aile sırrına götürecektir...

Umudun, hüznün ve pişmanlığın bir arada işlendiği büyüleyici bir roman… İlk kitabı Mart Menekşeleri ile Library Journal En İyi Kitap Ödülü'ne layık görülen Sarah Jio, insan kalbinin, ne kadar hatalı olursa olsun sevdiklerimizi her zaman affedeceğini eşsiz bir dille anlatıyor.

"Aşk, tarih ve gizem… Daha ne olsun? Mart Menekşeleri, geçmişimizin er ya da geç sürprizlerle karşımıza çıkacağını hatırlatan muhteşem bir roman."
Jodi Picoult

"Tarih, gizem ve aşkın mükemmel bir karışımı… Bu romanı elinizden düşüremeyeceksiniz."
Library Journal

------

Kitabı yaklaşık 3 günde bitirdim, hırs yaptım diyebilirim. İçeriği de ilgimi çekmedi değil. Sırların peşinden koşmak tam benim ruhumu yansıtıyor. İçimdeki Sherlock günden güne büyüyor.  Emily nin yerinde olmayı istemedim, emily ile çok sıkı bağlar kuramadım. Kitap Emily nin bakış açısıyla yazılmış. Bu kitabın kötü olduğu anlamına gelmiyor tabi ki.

* Beni en çok şaşırtan karakter ;  Henry ( Bu karaktere çok görev düşeceğini tahmin etmemiştim )

* Hem sinir olup hemde etkilendiğim karakter : Jack ( Sakin oluşu bir yandan sinir etse de diğer yandan çok etkiledi)

 Her romanda olduğu gibi sonlara doğru elinizden düşmeyecektir. Başıda sıkıcı değil aslında kolaylıkla içine girebiliyorsunuz. Geçen hafta bitti ve çok yoğun duygularım kalmadı bu kitaba dair ^^  Esther ve Elliot unutulmayacak bunu biliyorum :) 

Eğer kitap okumayı seviyorsanız hele ki içinde yoğun aşk olsun diyorsanız okuyun derim ^^ 

Bana ulaşmak isterseniz ;

 instagram : @llokumlukahve

Mail : lokumlukahve@outlook.com



25 Mart 2015 Çarşamba

MİSSHA DENEYİMİ

Missha nın internet sitesinden yaptığım ikinci alışverişin ardından ürünlerle ilgili düşüncelerimi sizlerle de paylaşma gereği duydum. Ayrı ayrı yazmak yerine tek bir paylaşımda bulunayım dedim. ^^


Super Aqua Pore Correcting Cleansing Foam hariç (Yeşil olan temizleme köpüğü) diğer iki ürün -Super Aqua Refreshing Cleansing Foam ve Super Aqua Hydrating Emulsion  ikinci siparişimde gelen ürünler, testerlar var bide tabi ^^ 

Hazır tester konusu açılmışken, Missha da her alışverişinizde 3 adet tester seçebiliyoruz. ama iki alışverişimde de 4 adet tester geldi. İkinci siparişimde işlesrs biraz kasrışmış olsada ( Bana yanlış kargo geldi ve geri gönderip kendi kargomu beklemem gerekti. Süreç uzadı. ) Ürünlerim gelince herşeyi unuttum. Misshadan Elif hanımda sağolsun benimle epey ilgilendi. Şimdi gelelim ürünlere...


 Super Aqua Pore Correcting Cleansing Foam  
 2014/09/18 Tarihinde almışım ve tahminen 4 gün sonra elime ulaştı (Araya haftasonu girdi) 
6 aya yakın süredir sabah akşam olmak üzere hergün kullandım ama ürünün dibini göremedim. Aynı şekilde en az 2 hafta daha kullanıma yeter. 

Ürünün vaat ettiklerine gelirsek ; 

Hassas köpük temizleyici, köpük ve minik scrub
partikülleri ile sebumu  ve gözenekleri temizler.

-Bora Bora sahillerinden gelen deniz kumundan elde edilen
minik scrub partikülleri cildi mükemmel bir biçimde temizler

- Cilde anında nemi hapseder, ölü hücreleri arındırır ve
gün boyu cildin nem dengesini korur


Bu  ürünü set halinde kullanılmasının daha büyük etkisi olacağına inanıyorum. Ben tek başına başarılı bulmadım. Burun kenarlarlarımda olan siyah noktalarımı, siyah nokta bandı veya
 Black Ghassoul Peel-off Nose Pack ( Soyulabilen burun maskesi) kullanıp temizledikten sonra temizleme köpüğünü kullanıp açılan gözeneklerimde bir etki bekledim ama nafile . Bu işi yapması gereken tabiki tonik ama böyle bir iddası olan köpükten birşeyler beklemem normal değil mi ? Köpüksü yapsıdan çok jel gibi yüzsünüzdes köpürtüyorsunuz. Super Aqua Refreshing Cleansing Foam de ise direk elinize köpüksü bir yapı geliyor. 

 Yüzünüze sürüp massaj yapmaya başladsığınızdsa minik partikülleri hissediyorsunuz hafif bir pleeng etkisi var. Temizlediğini hissediyorsunuz. Aman bir etkisini görmedim kısacası.



Super Aqua Refreshing Cleansing Foam


Cildim bu aralar çok yorulmuştu (Hergün cilt makyasjı yaptığımdan olsa gerek, uzun süresdir aynı temizleme köpüğünü kullanmamında etkisi olabilirki ben bu köpüğe ilk kullanımda b-a-y-ı-l-d-ı-mmmm. Cildim daha canlı daha nemli, beni memnun eden bir görünüme kavuştu. İçinde parçacık yok, traş köpüğü kıvamında ama yumuşacık yapan bir köpük.

Ürün açıklaması  ;

1  Zengin nemlendirici etki ile ferahlatıcı temizleme köpüğü
İçeriğindeki süsen bitkisi özütü ve söğüt ağacı kabuğu özütü sayesinde ciltteki kirleri muntazam bir şekilde temizleyerek cilde tazelenmiş bir his bırakır.
2  Cildin ihtiyaç duyduğu nemi aktif su sistemiyle sağlar
Hareketli su damlaları cilde etkili bir şekilde nüfuz ederek cildin ihtiyaç duyduğu nemi sağlar ve ciltte koruma sağlar.
3  Cilt yüzeyinde nemlilik sağlar
Mavi lagün suyu ve şam gülü suyu (anadoluya özgü bir gül) ile cilt yüzeyinde nemlilik sağlar. Kristal yapıda berrak su içeriği de cildin nemini korumaya yardımcı olur.

 

                                        MISSHA Super Aqua Hydrating Emulsion

 

                        


Şunu söylemeliyim ki cildim daha önce hiç nemlenmemiş meğer, Ürün çok güzel fakat kullanımı pratik değil. Hani cam şişede kolonyalar vardır iki üç sallarsınız, bu şişede aynı şekilde ve en az beş altı defa sallıyorum. daha sonra cildime yediriyorum. Sonuç mükemmel nemli bir cilt. 

 

Ürün açıklasması ; 

 

Cildin yağ ve nem dengesini sağlayarak cildi parlak ve pürüzsüz kılan nem destekleyici emülsiyon.


Mineral ve vitaminler açısından zengin Buz Çiçeği Suyu kuru ciltlerin nem ihtiyacını karşılarken, Şam Gülü Suyu cilde nem ve yumuşaklık kazandırır.

Ciltte yumuşaklık ve nem hissi bırakırken cildin yağ ve nem dengesini korur.

 -------------

Şimdilik benden bu kadar beğendiğim ürünlerde baya cimrilik yapıp çok az yazmışım ama çokta uzatmak istemedim kısa ve net beğendim. Görüşmek üzere... <3


 Bana ulaşmak isterseniz ;

 instagram : @llokumlukahve

Mail : lokumlukahve@outlook.com

25 Şubat 2015 Çarşamba

Türkiyeye Ayak Basmış Koreli Ünlüler -part 1-

Ayak basmak tabiri bir an garip geldi ama bazı ünlüler için cuk oturmuş bir söz bence. Öncelikle belirteyim uzun süredir kore kültüründen tutunda kozmetiğini, müziklerini, dizilerini, yemeklerini vs. sıkı takip ediyorum. SS6 yı bekleyen masum inanlardan biriyim hatta ama hala bir kesinliği yok. Konumuza dönecek olursak, En eskisinden başlayarak günümüze kadar gelenleri ve sebeplerini de yazmayı planlıyorum amacım ne bende bilmiyorum ^^ 

1 ) Shinhwa grubu Türkiye ye 2003 yılında soğuk ve bulutlu bir günde geldi. ( Bana hep koreliler gelince gök yüzü bulutlanıyor gibi geliyor da neyse..) Bu arada shinhwa koreli grupların yapı taşlarından biridir, birarada tutunmaya çalışan ve başaran mükemmel gruptur. Türkiyede bulunma sebepleri ise fotoğraf çekimi. 


2003 de ki halleri türkiyedeki 2008 deki gençliğin haline benziyor :D Eric biraz açlardan garip duruyor ama o zaman normalmiş korede. O dönemdeki diğer gruplarda da aynı stili görebiliriz.

2 ) Park Shi Hoo 2006 yılında bir giyin firmasının katolog çekimi için türkiyede bulunmuştu. Daha onra verdiği bir röportajda istanbulun gördüğü en unutulmaz şehir olduğunu söyledi. Park Shi Hoo başarılı bir aktör olup, 2014 yılı kendisi için pek iyi geçmemişti. Davalar ile boğuşmuş daha sonra aklanmıştı. 


Park Shi Hoo nunda rol aldığı  'Prosecutor Princess' dizisini de önermeyi unutmayayım.

3 ) MayBee de "I Wish" klibinin çekimi için 2006 yılında türkiyedeydi. 
Klibi izlemek istereniz ;




4 ) YOON KYE SANG 2009 yılında türkiyede bir gezi programı çekmiştir. 20 bölümlük programın ardındanda 2009 yılında bir gezi kitabı çıkarmış ve türkiyede çektiği reimleride koymuştur.

  
Şimdilik bu kadar bu gelenlerden %30 u ancak eder ama bir postta çok uzatmak istemedim belki daha sonra devam ederim ^^
Music bank faslı , JJ , led apple vs.. söylenecek çok şey var.. 
Görüşmek üzere :D