11 Aralık 2014 Perşembe

Kitap Önerilerim

Kitap okumayı sever misiniz ? Eğer bundan 4-5 sene önce olsa, bu soruya cevabım ; / HAYIRRRR/  olurdu. İlk okulda nefret ederdim kitap okumaktan özellikle birşeyleri yapmaya zorlanmaktan. İlkokul öğretmeniminde etkisi var bu nefrette tabi. :) peki ne oldu da kitap okumayı çok sevdim ! 
orta okulda tek tük kitap okuyordum o zamanlar emeklemeye başladı bu sevgi, kitabın içine girebiliyor ve bana anlatmak istediğini o an yaşıyormuşcasına anlıyordum. En büyük etken bu oldu. Film izlemek gibi gelmeye başladı lise yıllarında kitap okumak. Lise 1. sınıfta asosyalliğin dibine vurmuş, sesiz sakin bir tipe dönüşmüştüm, sadece ilk dönemi tabi ki. :D Yapacak birşeyim olmadığından ya kitap okuyor ya da müzik dinliyordum. Zaten istemediğim bir okuldaydım, tanıdığım kimsenin olmamasıda cabası. O sıralar kendimi kitap okumaya okadar kaptırdım ki, bazen kaçak göçek derslerde bile okumaya çalışıyordum meraktan. Sonra eski okulumdan bir kız ile yarış yapmaya başladık kazanmak için geceleri uyumayıp okuduğum bile oluyordu. bir ayda elliye yakın kitap bitirmiştim. O kızla hala arkadaşız ve kitap değiş tokuş mevzuları derin bizde :D Şimdilerde ise canım çekiyor kitap okumayı hani böyle yaş pasta istersin olsa da yesek dersin aynı o durum bendeki de. Şimdi gelelim benden size bir kaç kitap önerisine ;


* İlk önereceğim tabiki en muhteşem olan kitabımız Kur'an-ı Kerim en azından meal'ini haftada bir okumaya çalışsak bile bize faydası olur. :)

Resimler kitaplığımın bir kısmı zaten çoğunluğunu test kitapları oluşturuyor :D

*Olasılıksız  ; Kitabın başında hikayeye girmekte biraz zorlandım. Zeka gücü yüksek bir yazar olduğunu düşünüyorum adam fawer ın. Kitap bittiğinde hala olayların içindeymiş gibi hissedebiliriniz etkisi uzun sürüyor. Kitap tek kelime ile muhteşem, spoiler olarak kitabın olasılık konusundan çokca söz ettiğini söyleyebilirim. Bu kitabı okuduğum süreçte okulda da olasılık konusunu işliyorduk büyük bi zevkle okumuştum. :) beş yıldız ile tavsiye edebileceğim bir kitap. Kitabın arka kapağındaki yazıyı paylaşarak diğer önerime geçiyorum ; 


Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı anlamı olabilir mi?
Siz hiç Loto'da büyük ikramiye kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?
Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün paranızı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?
Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parka baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı, yoksa geleceği mi görüyorsunuz?
Eğer siz de kontrölün kimde olduğunu merak ediyorsanız, 'Olasılıksız' tam size göre bir roman.



*Melek ; Fantastik kitapları seviyoranız melek tam size göre, normal bir hayatı olan ama normal olmayan bir kızın hikayesini anlatıyor diyebilirim. Araba tamirinden anlayan bir kız ne kadar normal olabilir ^^ Mantıken normal olabilir tabiki herkesin ilgi alanları başka. Şimdiden öylemeliyim ki Alex tam tipim :D Tüm kontrolün bende olmasını severim ama bir erkekte bu huyun olmasınıda severim. Ah Alex neden gerçek dünyada böyle kişiler yok ki ?
Dex yayınları fantastik türlerde adını sıkca duyuruyor. Bu yola yeni çıkmış bir yayınevi olarak güzel işler başarıyorlar. Kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Arka kapağındaki tanıtım yazısı ise şöyle ; 

 
Willow diğer kızlardan farklı olduğunu biliyor ve bunun tek sebebi araba tamir etmekten hoşlanması değil.

Willow'un bir yeteneği var.

Tek bir dokunuşla insanların geleceklerini görebiliyor, rüyalarına girebiliyor ve umutlarını, pişmanlıklarını bir kitap gibi okuyabiliyor. Bu gücü nereden aldığını ise kimse bilmiyor.

Alex hariç.

Gizemli, doğaüstü bir çekiciliğe sahip olan Alex, Willow'un sırrını biliyor ve onu durdurmak için yola çıkıyor. Willow'un içindeki karanlık güçler, onu tehlikeli ve karşı konulmaz kılıyor.

Alex şimdi can düşmanına âşık olmak üzere...



 Rafın %40 nı death note mangalarım oluşturuyor. ^^

Death Note : İlk önce filmini izlemiştim. Japon filmlerinin hayal gücü olağanüstü. Adamlar fantastik sınırını geçmişler bunu belirtmeliyim. Tek death note için söylemiyorum, bir çok anime, film, dizi izledim. ,eğer bir konuda başarısız iseler o konuda farklı bir dal ile başarıyı yakalıyorlar. Örneğin futbol, japonların futbolda çok büyük başarıları olduğunu düşünmüyorum siz ne dersiniz ? Yanlış mıyım ? Ama gelgelelim ki tsubasa adında feci bir animeleri var. Dünya çapında ün yapmış, çocukların ve hala çocuk kalanların futbol efsanesi. Diyeceğim şu ki ; Mangalar muhteşem hiç okumadıysanız bir tane alıp başlayın, pişman olmayacakınız. Death Note a gelecek olursak, light yagami zeki çocuk tipiyle karşımıza çıkıyor ama zekiden daha fazlaı olduğunu görüyoruz. L adalet bekçimiz ^^ Ryuk elma kurdu namı diğer şinigami (ölüm meleği). Çizimler muhteşem okuyun veya izleyin daha sonra kimi tuttuğunuzu yorum olarak ataranız sevinirim. Ben hala karar veremedim ya neyse.
Manganın arka kapağı ;

 Bu deftere adı yazılanlar ölür… Ölüm Tanrısı Şinigami Ryuk'un insanoğlu dünyasına düşürdüğü defter: DEATH NOTE (ÖLÜM DEFTERİ).

Bu doğaüstü defteri bulan ve dünyadaki cani suçluları ortadan kaldırmak için kullanmaya karar veren Light Yagami (nam-ı diğer Kira) ile kimsenin çözemediği olaylarda polise yardım eden L adlı gizemli detektif arasındaki muhteşem mücadele böyle başlar.

Light Yagami bu deftere ismini yazdığı ve yüzünü bildiği herkesin öleceğini keşfeder. Önceleri defteri kuşkuyla kullanmaya başlayan Light, ismini yazdığı insanların hayatlarının kendisinin belirlediği ölüm şekliyle son bulduğunu görür. Her geçen gün defterin yeni yeni özelliklerini öğrendikçe hayalindeki dünyayı yaratabilmek için defteri kullanmaya başlayarak adalet mekanizmasının yeterince cezalandıramadığı azılı suçluları öldürmeye karar verir. Suçlular gizemli bir şekilde ve peş peşe ölmeye başlayınca durum polisin dikkatini çeker ve dünyadaki birçok gizemli olayı çözmekle görevlendirilmiş olan "L" adlı dedektif, konuyu araştırmak üzere polisin yardımına koşar.

 
( Ağır spoiler içerir)
*İskender : Türkiyeden göçen bir ailenin dramı :) çok kısa ve öz oldu sanki. Kitap iyi güzel baya çabuk bitirdim hatta, ama bu tür romanlar bana göre değil. Büyük bir kitle böyle romanlardan hoşlanıyor " aile dramı " dram demek yanlış olabilir, günümüzde benzerlerine rastlayabileceğimiz olaylar gerçekleşiyor. Babanın çocuklarını ihmali annenin para kazanma ve üç çocuğa bakma çabaları ki anneninde iletişim ihmali var. Bu tarz sürükleyici bir roman. Tobiko ise tuzu biberi eğlencesiydi benim için ^^ Kitabın arka kapağı ise şöyle ;


Aşkı aramadan evvel, düşün bir, 
ya benden nasıl bir âşık olur? 
İnsanın sevdası karakterinin yansımasıdır.

Sen kavgacı isen, ha bire öfkeli,
aşkı da bir cenk gibi yaşarsın. 
Gönlü pak olanın sevgisi de saf olur. 
Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acıtır. 
En derin yaralar ailede açılır, 
kabuk tutsa bile kanar hikâye, içten içe... 

Attığımız her adım, yaptığımız her işte kendimizi yansıtırız.
 Budur çözülmesi gereken bilmece...

 

Orda bir winx gördüm sanki ahahaha mümkün 1.sınıf eşyalarım bile biryerlerden çıkıyor. ^^

*Sadece Aptallar 8 Saat Uyur : Muhteşem ötesi Erdal Bey'i ( Arkadaşlar araı Erdal Amca diyoruz ) Yaklaşık 3 yıldır okuyorum. Tüm kitaplarını okudum diyebilirim. Tüm kitapları bende yok çünkü ödünç yoluyla okumuştum bazılarını ^^ ama üçüncü okumaya bile değer diyebilirim. Yani alıp tekrar okuyabilirim. Asıl meseleye dönersek,  Kendyn diye bir karakterimiz var olay onun ve bizim çevremizde gelişiyor (sadece bizim bence :)  Cin birgün kendyn gözünü açmak ister ve bizimde gözümüz açılır. Erdal bey'in tüm kitaplarında olduğu gibi bu kitaptada minik detaylar muhteşem. Her ayrıntısını incelemek istiyorunuz. Yayınevi bilgilerinin bulunduğu sayfayı daha önce inceleyen oldu mu ?  

Bizim Ekip 

O Adam : Erdal Demirkıran
Fikir Adamı : Hakan Demirkıran
İçimizdeki TDK : Nalan Fırıncıoğlu
Çizgilere Hükmeden Adam : Murat Uzan

Devamını merak edenler bir kitabını alarak biryandan okuyup bir yandan da inceler artık ^^ 

- Kim Demiş ' Önsöz okunmaz' diye? - diyerek başlıyor bu muhteşem eser. Okuyalım okutalım gözümüzü açalım diyorum. İçeriğine girip anlatmaya kalksam bitmez bu yazı söylenecek o kadar çok şey var ki.  
 


Gece Evi serisi göze çarpıyor. Tabi o yıllar vampir kitapları hastalığı bana da bulaşmıştı. ^^
Vaktiniz bol ise Vampir Ademisini önerebilirim Rose iyidir. Dimitri ^^ <3 


Şimdilik benden bu kadar, Eğer bana önermek istediğiniz veya sormak istediğiniz kitap varsa yorum bırakmayı unutmayın. 
Yorumlamamı istediğiniz kitap var mı ? Bir kitabı 3-4 arkadaş dönüşümlü okur sonra onun hakkında konuşurduk gerçekten çok zevkli ^^ 

Tekrar görüşmek üzere  ~




 

2 yorum:

  1. Merhaba. bloğunuz hayırlı olsun. Çok güzel bir blog olacağa benziyor. Ben de bloğuma davet ediyorum sizi. Sevgiler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ^^ Kozmetik bloglarını çok severim takipteyim :D

      Sil